Merhaba dünya!
Fotoğrafçılık Eğitimine Merhaba
C programlama dilini geliştiren Dennis Ritchie’den sonra ‘Merhaba Dünya’ bir klasiktir. Her yeni programlama dili ilk programına bu çıktıyla başlar. Serde Mühendislikte olunca bende ‘Merhaba Dünya’ demekten kendimi alamıyorum. Konumuz Fotoğraf olunca söylenecek çok söz var kendi adıma. Hayatımın çok uzun bir kısmını fotoğrafçı olarak kazandım. Çok sayıda fotoğrafçı ile çalıştım, tanıştım. Çok sayıda fotoğraf makinası tamircisi tanıdım. Çok uzun dönem sadece nasıl daha güzel fotoğraf çekebilirim diye düşündüm.
Rüyalarımda fotoğraf çekerdim.
2003 yılında digital platformda Canon d10 u satışa sundu. Sırasıyla 10d, 20d, 30d, 40d, 50d, 60d, 5d mark1 , 5d mark 2, 5d mark 3 kullandım. Nikon serisinden d40, d50, d90, d100 ,d200, d300 ilk aklıma gelenler.
Film kullandığım makinalar o kadar çok ki hepsini hatırlamam imkansız: Pentax K1000, Canon T50, Canon T70, Canon T80, Canon T90, Nikon serisinden; Nikon F, Nikon F2, Nikon F3, efsane Nikon F4, F4 ten sonra nikona hiç yakışmayan Nikon F5, başka bir efsane Nikon 801s, Nikon F90, Nikon F90X, Minolta serisinden; Minolta xd, Minolta xg, Minolta daynax 7, Minolta daynax 9, Mamiya Ze, Mamiya rb67, Mamiya rz67, Mamiya 645 pro, Zenza Bronice SQ , Rolei Flex 6008, bunlar ilk aklıma gelenler. Şöyle dönüp bakınca geriye oldukça fazla makina ile çalışmışım.
Kalemle rütuş yapan abilerimi izledim, ancak hepsinin gözlerinde problemler vardı, gözlük kullanmayanı yok gibiydi, ben de korkudan bulaşmadım bu işlere. Şu an bende yakın gözlüğü kullanıyorum ;)…
İş Çekimlerinde manuel netlik yaparım. Bir iş çekiminde manuel netlik yapamadım bir türlü net olup olmadığını karar veremedim, auto focusa geçtim çekiyorum ama hiç emin değilim makinanın aoutu fokusu elbette iş görüyor ama kontrolün bende olmasını istemem ve iş kalitesine verdiğim değer beni manuel çekim yapmaya zorluyor.
İş bitiminde bir göz doktoruna gitmeye karar verdim.
-Gözlüğünüz hayırlı olsun, yaşlılık belirtisi herkes bir gün kullanacak dedi.
Tabi benim yaşım o kadar değil ancak biz gözümüzle para kazanıyoruz. Fazla yıpratmışız ;)…
Satın aldığım her makinanın manuelini okudum.
Çok uzun zaman fotoğrafçılık yapıp kullandığı makinanın üzerindeki butonların ne işe yaradığını bilmeyen o kadar fotoğrafçı ile tanıştım ki anlatamam.
Bilgiye ulaşmak çok zordu eskiden. İnsanlar bilgilerini saklıyorlar, kendi değerlerinin düşeceğini düşünüyorlardı.
Hala öyle…
Agrandizörle baskı yapıyoruz karanlık odada yanımda yılların ustası, merakla sordum, yandaki filtreler ne işe yarar diye.
– Onları hiç kullanmayız koymuşlar süs diye.
Cevabı yılların ustasına olan saygımı azaltmış hemde güvenimi sarsmıştı.
Doğru Bilgiye Ulaşmak
Günümüzde bilgiye ulaşmak gerçekten çok kolay google akademisi her şeye ulaşmanızı sağlıyor. Ancak doğru bilgiyi siz seçeceksiniz hangisinin doğru olduğunu anlamak kolay değil.
Bilmek ve öğretmek gerçekten farklı şeyler. Her öğretmenimiz bu konuda başarılı olsaydı dünyamız bambaşka olurdu. Demem o ki internette youtube da kimleri takip edeceğinizi iyi analiz etmeniz gerekir. Sadece takipci sayısını kıstas almak yada video kalitesi ve tekniklerini göz önüne almak emin olun sizi doğru yere götürmeyecektir.
Youtube da fotğrafçılık anlatan bir kaç kişiyi izlemek için gezinirken bir kanalda iyi bir ekip keşfettim videoları incelemeye başladım genç bir ekipti ve uygulamalı anlatıyorlardı bir kaç video sonra işledikleri konuyu tamemen yanlış anlattıklarını gördüm videoyu 850 kişi izlemiş ve altta güzel yorumlar bırakmışlardı gerçekten çok üzüldüm.
8 yaşında ki yeğenim bir youtuber’ın milyonlarca takipcisi var diye onun her söylediğini doğru zannediyor…
10 000 saat kuralını bilirsiniz; bir işte profesyonel olmak için en az çalışma saati olarak tarif edebiliriz.
Yani bir işi öğretebilmek için önce o işte sizin pişmeniz gerekir.
Okuduğunuz bir kitapla yada bir kaç yıllık çalışma ile internetin sağladığı kolaylıkları kendi lehinize kullanmak, öğrenmek isteyen insanların zamanını çalmaktan başka bir şey değildir.
Kimden öğrenmemiz gerektiğini elbette siz keşfedeceksiniz, daha dikkatli olmanız gerekiyor zira yanlış öğrendiğiniz bilgilerin doğrusuyla değiştirmek daha zor olacaktır. Hem bıkkınlık verecek hemde zaman kaybı olacaktır.
Kullanılmayan bilgi bilgi deyildir, yaşama geçmemiş bilginin bir anlamı yoktur. Paylaşılmayan bilginin gelişmesi mümkün deyildir.
Henüz en güzel fotoğraf çekilmedi elinizi çabuktutun…
Sevgiyle Kalın…
Leave a reply